Hayatta dinlendiğimiz iki nefes arasında neler yaşıyoruz ?
Anlatayım size kendimize yaptığımız haksızlıkları.
Bizleri mutlu ettiklerinde, o da canları isterse tabi , ruhumuzun evinde danslar edip şarkılar söylüyoruz , ve ölüyoruz mutluluktan ...
Canları çekip gitmek istediklerinde o ruhumuzun evi başımızı yıkılıyor , ve yine ölüyoruz üzüntüden ...
Peki neden ruhumuzun evinin anahtarları onlarda ?
Hangi hak ile istedikleri an cennet yapıyorlar ruh evimizi, istediklerini an enkaza çeviriyorlar ?
Ve neden sever iken de üzer iken de bizi öldürme hakkına sahipler ?
Şimdi alın elinizdeki süpürgeleri , temizleyin izinli veya izinsiz ruh evinize giren tüm kalıntıları ve kimseye ruhunuzun yedek anahtarını vermeyin !
Kimsenin kalbi ' iş birliği reklamı " değildir ! Size iki güzel anı yaşatıp onları da satacaklarsa , " ürün yerleştirme "gibi hayatınıza yerleştirmeyin onları.
Unutmayın , sizi kırıp parçalayan , hatta yetmeyip içinizde acımasızca geçen insandan kalbinizi onarmasını beklemek , katile canınızı teslim etmek gibidir . O kırılan kalp eğri olur , yamuk olur , bir yerden kan sızdırır ama yine siz tamir edersiniz , unutmayın ki ona sizden başka kimse kıyamaz , pamuklara saramaz.