O kadar yakın ve bir o kadar uzak ...
Mesafeleri en iyi ölçen kulaç diyorsak , bir zahmette özlemeye en iyi merhemde sarılmak olsun .
Şimdi gel de bana istediğin kadar ' sana ne kadar uzağım bir bilsen' de ,
Bana koyduğun her bir mesafe için aslında sana teşekkür etmeliyim diye düşünüyorum ,
Çünkü seni sende iken özletmeyi öğrettin bana. ...
Aslında öyle çokta uzak da değilim sana .
Nefes alış ve verişlerinde olmasam da , gözünün daldığı noktadayım .
Öyle ki , bir damla akıtsan gözyaşlarınla boğulabilirim .
Korkmuyorum da boğulmaktan çünkü yeni gelir sen kurtarırsın beni ...
O noktada tüm masallar zaman aşımına girer ,
Bu arada masal demişken ;
Sen çok iyi bilirsin :)
O süslü masalların kahramanlarına benzemediğim doğrudur ,
O yüzden de az masadan kovulmadım :)
Ne başkasının kalbine zorla girmeye çalışan bir ayak numaram oldu ,
Ne de kilosundan ağır egolu insanları en yükseklerime kaldırabilecek saçlarım ...
Bana belki o masallarda deniz aşırı kadar uzak bir kalbin var...
Okyanus mu aşmadım , dere tepe mi düz gitmedim ,gökten düşen üç elmayla mı yetinmedim ...
Olmadı işte , başkasının emanet masallarında ,
O yüzden bende kendi masalımı yazıyorum ve bir daha teşekkür ederim beni kendi masalım da da yalnız bırakmadığın için :)
( Ruhuna sağlık Özge Hakik , dinlerken ruhuma yazdırıyorsun , teşekkürler )